2
Yurtiçi Basın

İlhan Selçuk Cumhuriyet 23–29 Kasım 1990

İlhan Selçuk Cumhuriyet Gazetesi Almanya Baskısı 23–29 Kasım 1990 NATO Terör Örgütü!..

1982 yılında Venedik yakınlarında üç İtalyan jandarması bombayla öldürülüyor. Kovuşturmayı yürüten Savcı Casson’un bulguları çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkarıyor; İtalya’da NATO’nun gizli bir örgütü var: “Gladio”ya da “Süper NATO” diye adlandırılan bu örgüt, terör üretiyor. Belçika Savunma Bakanı Guy Coemes bir açıklama yapıyor: “Gladio’nun benzerleri bütün NATO ülkelerinde bulunmaktadır”. “Süper NATO” örgütü, CIA denetiminde çalışmaktadır. İş gün geçtikçe büyüyor, bütün NATO ülkelerinde tepkiler yaratıyor; Almanya’da hükümete verilen soru önergesinde olay, “Batı savunma ittifakının gelmiş geçmiş en büyük skandalı” diye tanımlanıyor, Alman Savunma Bakanı Stotenberg “Konuyu inceliyoruz, hükümet yakında açıklama yapacak” diye ortalığı yatıştırmaya çalışıyor. Başbakan Lubbers, 1950’li yıllarda örgütün Hollanda’da kurulduğunu parlamentoya gönderdiği bir yazılı açıklamayla bildiriyor. Peki, Türkiye ne yapıyor? Hiç. Batı’da parlamentarizm işliyor; Türkiye’de ise devlet tek adamın ipoteği altındadır. Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, vb. NATO ülkelerinde NATO’nun gizli terör örgütünün kıymet-i harbiyesi var mıdır? Batı Avrupa ülkelerinde NATO kurulduğundan bu yana askeri darbeler mi olmuştur? Demokrasi rafa mı kaldırılmıştır? Ara rejimler mi kurulmuştur? Hayır. “Süper NATO örgütü” onlardan çok bizi ilgilendirir. Çünkü Türkiye son otuz yılda üç askeri müdahele yaşadı. Son ikisinden önce ve sonra sokaklarda vurulan vurulana!.. Katiller bulunamıyor. Niçin? Belli değil. Ülkede ‘‘istikrarsızlaştırma”‘ya da “dengesizleştirme” denilen eylemler tezgâhlanıyor. Her seferinde, terörü durdurmak için sıkıyönetim ilan ediliyor: ama eylemler azalacağına artıyor; darbe ortamı hazırlanıyor. 12 Martın üstünden yirmi, 12 Eylül’ün üstünden on yıl geçti. Terör yine günceldir. Öyleyse “Süper NATO” örgütü ya da “Gladio” Türkiye’de günceldir. Terör kurbanlarının katilleri neden bulunamıyor? 12 Mart’tan önce otuza yakın öğrenci lideri takır takır öldürüldü. Bir tekinin bile faili ortaya çıkarılamadı. 12 Eylül’den önce nice yazar, profesör, politikacı, gazeteci belli yöntemlerle vuruldu. Katilleri kimlerdi? Bugünlerde işlenen cinayetlerin ardında kim var? Sakın “Süper NATO” Örgütü bu işleri tezgâhlamasın? Terör eylemlerinin katilleri bulunamadıkça, bu soru gündemden inmez. Talat Turhan, 12 Mart döneminde “kontrgerilla‘nın işkence tezgâhından geçmiş emekli kurmay yarbaydır. Terörü kapsayan kitaplarında -şimdi Batı’da “Süper NATO” diye anılan örgütün incelemesi de var. 1970’lerde Talat Turhan, Türkiye’deki Gladio’yu zamanın CHP hükümetine bir yazıyla iletmişti; Ecevit, bu örgütün üstüne gidemedi; gücü yetmedi; ama sonuçta Türkiye 12 Eylül’e gitti. Eğer devletin içinde yarı-resmi bir terör Örgütü yaşıyorsa, ülkede her şey soru işaretidir. Muammer Aksoy’un, Bahriye Üçok’un, Turan Dursun’un, Çetin Emeç’in ve öteki kurbanların katillerini devlet yakalamak zorundadır. Sorumlu; ANAP hükümetidir, Hükümet bu işin üstesinden gelemiyorsa çekilir, sorumluluk bunu gerektirir. Hem terör sürecek hem de hükümet hiçbir şey olmamış gibi iktidarını sürdürecekse devlet yok demektir. Terörü kim tezgâhlıyor? İslamcı terör örgütü mü? Solcu terör örgütü mü? Yoksa “Süper NATO” örgütü mü? Kim bilebilir? NATO’nun Batı’da kıymet-i harbiyesi kalmadı; örgütü Ortadoğu’ya kaydırmak ve Türkiye’yi savaşa sokmak için ülkemizde belki “tek adam rejimi” de yetmeyebilir, tam kapalı bir rejimde bu iş daha iyi mi tezgâhlanır? Kim bilir? Belki CIA bilebilir; daha birkaç gün önce CIA temsilcileri Ankara’da değiller mi

Etiketler
BENZER YAZILAR
Talat Turhan
Türkiye

1924 Yılında Elazığ’da doğdu. O tarihte babası Elazığ Müdde-i Umumisi (Savcı) idi. Baba tarafı Rize ilinin Çayeli ilçesinin tanınmış ailelilerinden (Şerifoğulları)’na mensuptur. Anne tarafı Elazığ Harput’un tanınmış ailelerinden (Efendigiller) ‘dendir.....