KADIKÖY BELEDİYESİ BUNU TELEFİ ETMELİ
ODA TV – 17 EYLÜL 2013
M.AYHAN KARA YAZDI.

2012’nin yaz sonlarında, yaklaşık bir yıl önce Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’e sözlü olarak bahsettiğim bir konuya ilişkin olarak kendisinin isteği üzerine şu e-postayı göndermiştim:

TALAT TURHAN’IN ARACILIĞIMLA GİRİŞİMİ

“Bilindiği gibi, 12 Mart faşizmi döneminde MİT denetimindeki Ziverbey Köşkü’nde (Tüccarbaşı’nda bulunan bu köşk “Ziverbey Köşkü” olarak anılmaktadır. Uğur Mumcu’nun sağlığında yeri belirlenerek Uğur Mumcu ve orada işkence gören emekli subaylardan araştırmacı-yazar Talat Turhan tarafından ziyaret edilmiş, önünde birlikte fotoğraf çektirilmiştir) aralarında İlhan Selçuk, Tümg. Celil Gürkan gibi isimlerin de bulunduğu çok sayıda aydın, subay gibi kişiliğe burada insanlık dışı işkenceler uygulanmıştır. Burada zincirlenen ve yasadışı sorgulamalara tabi tutulan yurtseverlerden sonradan başbakan olan Bülent Ecevit aleyhinde (önünü kesmek için) ve kapatılması amaçlandığı için CHP aleyhinde de ifadeler alınmak istenmiştir. 1973’te CHP birinci parti çıkmasaydı, o zaman bu işkenceli ifadelere dayanarak Ecevit tutuklanacak, keza CHP milletvekilleri ve yöneticileri de tutuklanarak CHP kapatılacaktı. İlhan Selçuk’un da “Ziverbey Köşkü” adlı eseriyle deşifre ederek toplumumuza anlattığı Ziverbey İşkence Köşkü adeta toplumuzda işkence ve kötü muamelenin simgesi gibi algılanmaktadır. Burada işkence ve kötü muameleye maruz kalan E. Kur. Yrb ve Araştırmacı-Yazar Talat Turhan bu işkence köşkünün topluma hatırlatılması, işkencenin kınanması için tarafınızdan önüne-yakınına bir plaket çakılarak unutulmamasını arzulamaktadır. Bu arzusunu tarafınıza iletilmek üzere benden rica etmiştir. Takdirlerinize sunuyorum.”

KADIKÖY BELEDİYESİ’NİN ANLAMLI AÇILIŞI

Bugünkü gazetelerde okuduğum habere göre, Kadıköy Belediyesi, Tüccarbaşı’ndaki Zihni Paşa Köşkü’nün (Ziverbey Köşkü) -Odatv okurları anımsayacaktır, Ziverbey Köşkü’nün öyküsünü bir vesileyle geçenlerde geniş bir şekilde rahmetli Deniz Som’dan da alıntıyla kaleme almıştık- önündeki parka işkence ve kötü muameleye karşı dikkat çekmek için bir insan hakları anıtı yaptırmış. Anıt, bir törenle açılmış. Konuyu gündeme getirdiğimiz için haberimiz olsaydı, çağrılsaydık törene de katılıp başkana duyarlılığı için teşekkür de ederdik.

12 Mart 1971 Faşizm Darbesinin 43. Yılında İşkenceye Karşı Dikilen ”Ortak Vicdan Anıtı”nın önünde – 14 Mart 2014        Soldan-Sağa- Nigar Sancak – Talat Turhan – Feza Turan Tosun (Kızı)

KEŞKE ONLAR DA OLSAYDI

Ayrıca, törene Ziverbey mağduru olan, “Atatürk’ün Yarbayı” adıyla biyografisini kaleme aldığım E. Kur. Yrb. Talat Turhan (İlhan Selçuk, ünlü kitabı “Ziverbey Köşkü”nde konuyla ilgili daha geniş bilgi alınacak kaynak olarak sadece yıllar sonra bendenizin güncelleyip gözden geçirerek yeniden yayına hazırladığım Talat Turhan’ın “Bomba Davası” kitabını refere etmiştir), SHP eski il başkanlarından Yüksel Çengel ve orada işkence görüp hayatta olan on onbeş kişi neden çağrılmamıştır, bunu da pek anlayamadım. Kadıköy Belediyesi, bu töreni Ziverbey mağdurlarıyla yapsaydı, daha anlamlı olmaz mıydı? Yine de önerimizi, daha doğrusu özellikle Talat Turhan’ın önerisini dikkate aldığı için hem kendi adımıza hem de Talat Turhan adına Kadıköy Belediyesi’ne teşekkür ederiz.

12 Mart 1971 Faşizm Darbesinin 43. Yılında İşkenceye Karşı Dikilen ”Ortak Vicdan Anıtı”nın önünde – 14 Mart 2014 

ZİVERBEY’DEN MİT MÜSTEŞARI DA GEÇMİŞ

Bu vesileyle de tarihi Ziverbey Köşkü’yle ilgili bir anılar yolculuğuna da çıkılabilir. Radikal’de Mesut Hasan Benli’nin haberinden öğreniyoruz ki (29 Mart 2009), sonradan MİT Müsteşarı olacak olan Şenkal Atasagun da 12 Mart 1971 döneminde Ziverbey Köşkü’nün sorgucuları arasındadır genç bir MİT memuru olarak ve İlhan Selçuk’un sorgusuna da katılmıştır. Muhabirin aktardığı bilgi ise Ergenekon davasının 2. İddianamesi’ndeki bir bilgisayar dosyasının deşifresinden alınma. Buna göre, 1 Ekim 1999’da İlhan Selçuk, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun bir akşam yemeğinde buluşmuşlar. Yemekte MİT’ten başka üst düzey yetkililerin yanında iki kişi daha vardır. Söz konusu yemekteki sohbetten Atasagun’dan iki anektotu aktaralım:

“İlhan Bey, ben size yıllar sonra bir anı anlatacağım, ama anlatmalı mıyım, anlatmamalı mıyım, bilmiyorum… Gözleriniz bağlı… Sanıyorum yatağa da hiç olmayacak biçimde bağlı tutuyorlar. Buna gerek yok dedim. Çözdüler. Siz bir ilaç istediniz, verdim.

“Orada Oktay diye bir kişi vardı. O arkadaşımız rahmetli oldu… Tabii geçmişte çok hatalar yaptık… Zamanda geriye bakınca gülüyorsunuz… O dönem hepimiz üzülmüştük. Karşılıklı önyargılar vardı. Bize göre her solcu kişi, her TKP’li bu memlekete zarar verecek kişiydi. Tabii sizce de bziler faşisttik. Zamanla sizi anladık. Şu anda da belki ayrı bakış açılarına sahip olabiliriz, ama memleketin temel sorunlarına bakışta sanırım çok ortak noktamız var.”

12 Mart 1971 Faşizm Darbesinin 43. Yılında İşkenceye Karşı Dikilen ”Ortak Vicdan Anıtı”

SELAMİ BAŞKAN TELAFİ EDER (Mİ?)

Kim bilir, belki de Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk bu yazıdan sonra şu anda İlhan Selçuk’la birlikte Ziverbey Köşkü’nde işkence gören mağdurların simgesi olup kanser tedavisi görmekte olan Talat Turhan’ı bir ziyaret eder, hatta onu alıp Ziverbey Köşkü önünde açılışını yaptığı anıta götürür; dünya gözüyle bir kez olsun görmesini sağlar… Bunu kendisiyle birlikte de yapabiliriz… Hatta giderken Yüksel Çengel’i de alabiliriz. Böylelikle açılışa düşen gölge de kalkmış olur…

M. Ayhan Kara

Odatv.com