Eşref Bitlis
Eşref Bitlis’i yitireli 27 yıl oldu…
Yaşasaydı Ergenekon sanığı olacaktı
17 Şubat 1993 gününde Orgeneral Bitlis’i Diyarbakır’a götürmek üzere Ankara’dan havalanan VIP uçağı, kalkıştan yaklaşık 7 dakika sonra Ankara Posta İşleme Merkezi’nin bahçesine düştü…
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’i yitireli 27 yıl oldu. 17 Şubat 1993 gününde Orgeneral Bitlis’i Diyarbakır’a götürmek üzere Ankara’dan havalanan VIP uçağı, kalkıştan yaklaşık 7 dakika sonra Ankara Posta İşleme Merkezi’nin bahçesine düştü. Olayda Orgeneral Eşref Bitlis, Albay Fahir Işık, 1. Pilot Binbaşı Yaşar Erian, 2. Pilot Yüzbaşı Tuğrul Sezginler ve Uçuş Makinisti Astsubay Emin Öner yaşamlarını yitirdiler.
“Esrarengiz kaza” bugüne kadar aydınlatılmadı.
Orgeneral Bitlis’i öldürmekle kalmadılar. “Ergenekon” suçlusu da yaptılar. Tuncay Güney’e yaptırılan şemada, Eşref Bitlis de hedef isimler arasındaydı.
MİT YAZISINDA BİTLİS
MİT Müsteşarlığı, Ergenekon davasının görüldüğü, FETÖ güdümündeki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 23 Aralık 2008 tarihinde Ergenekon şemasıyla birlikte yolladığı “Çok Gizli” damgalı yazıda, “Ergenekon Örgütü” şemasında yer alan dokuz TSK mensubundan birinin Orgeneral Eşref Bitlis olduğunu yazdı. Bitlis, şemanın tepesindeki orgenerallerin en kıdemlisiydi, yani MİT’e göre Bitlis. “Ergenekon Terör Örgütü”nün liderlerindendi.
MİT’in yazısında şöyle deniyordu:
“İddialara konu 69 şahıstan 2’si (Eşref Bitlis ve Gülçin Telci) halen hayatta bulunmamaktadır. Diğer şahıslar ise 14 politikacı, 13 basın mensubu, 19 işadamı, 3 itirafçı, 9 mafya ile bağlantılı olduğu ileri sürülen eski ülkücü, 9 Silahlı Kuvvetler mensubu, 1 yazar ve 1 emniyet mensubu konumundadır. (T.G. İpek’in ifadesi ve CD’lerde yer alan iddialardan oluşturulan şema EK-7’de sunulmuştur.)”
MİT, şemada bulunan 69 ismin adını ön yazıda anmıyor. Ama Eşref Bitlis’in altını çiziyor. Tuncay Güney ifadesinde “Bunlar, Karadayı, Kıvrıkoğlu, Veli Küçük, Eşref Bitlis, Teoman Koman, Rasim Betir, Osman Özbek bunların bir grup olduğunu söylüyorlar. Çekirdek kadroyu oluşturuyorlar” diyordu.
ÇEKİÇ GÜÇ’E KARŞIYDI
Ölümünün üzerinden onca yıl geçmesine rağmen Eşref Bitlis’e yönelik bu hıncın bir nedeni olmalıydı.
Bitlis’in suçu büyüktü: ABD’nin Kürt planını bozmaya girişmek!
Eşref Bitlis, ABD’nin ve Çekiç Güç’ün PKK’ye silah ve malzeme gönderdiğini saptamıştı. Kürdümüzü kazanmaya ve ABD’nin Kuzey Irak’ta kukla devlet planını bozmaya yönelmişti. Suçu buydu. Bitlis’in Planı, ABD’nin Kukla Kürdistan’ı kurma girişimlerine cepheden darbe indiriyordu.
BİNBAŞI BİTLİS, KEMALİST ÖRGÜTÜN İÇİNDEYDİ
1970’li yılların başlarında Binbaşı Eşref Bitlis Harp Akademisi’nde öğretim üyesi olarak bulunuyordu. Fakat yalnızca öğretim görevlisi değildi. O da Silahlı Kuvvetler içindeki Kemalist örgütlenmelerden etkilenmişti. “9 Martçılar” olarak tarihe geçen devrimci subayların İstanbul kanadına dahildi. O sıcak günlerde Tümgenenal Celil Gürkan’dan randevu almış ve özel görev ile Ankara’ya gelmişti. Ankara’da 9 Martçıların kendi aralarında kullandıkları parolayı söyleyerek Gürkan’a kendisini tanıtmıştı.
29 Mayıs 2014 günü yaşamını yitiren Tümgeneral Gürkan, Eşref Bitlis’e ilişkin anısını şöyle anlatıyordu:
“Eşref Bitlis ile temasımız oldu. Rütbesi icabı ‘kurye’ görevini görüyordu. Rütbesi gereği üst kademe toplantılarına katılmazdı tabii. Karar verici konumda değildi ama bizim arkadaşımızdı.
Ben emekli olduktan sonra Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanı olarak Bolu’ya gittim. Orduevi’nde kalıyordum. Bitlis de Bolu Jandarma Tugay Komutanı idi. Benim geldiğimi Bitlis’e haber vermişler. Hemen telefonla aradı. ‘Paşam neden gelişinizi haber vermediniz, size gücendim. Yarın akşam yemeği beraber yiyelim’ dedi. Döneceğimi söyledim ama bırakmadı. Akşam, bahçede güzel bir yemek verdi. Tatlı tatlı sohbet ettik. Eski anılarına ‘hafifçe’ temas etti.”
NURHAK’TA BULUNAN ASKERİ HARİTALAR
1971 yılında Nurhak’ta yakalanan THKO gerillalarından Metin Yıldırımtürk’ün üzerinde askeri haritalar bulundu. 78 pafta harita. 1 bölü 25 binlik askeri haritaların üzerinde, “Harp Akademileri Komutanlığına mahsustur” yazısı bulunuyordu. Haritaların altında, Akademi’nin “Demirbaştır” damgası göze çarpıyordu.
Harp Akademisi’nin haritaları Nurhak’a nasıl gelmişti?
O dönemde Akademi’de iki Binbaşı görev yapıyordu.
Gelecekte Jandarma Genel Komutanı olacak olan Eşref Bitlis ile 1995 yılında Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’nden emekli olan Doğan Bayazıt! İki Binbaşı Harp Akademisi’nde öğretim üyesi olarak bulunuyorlardı.
O dönemde, 9 Mart hareketi içinde faal olarak görev yapmış emekli bir subay, “İkisi de bize yakındı” diyor.
THKO’nun öyküsünü yakından yaşamış kişiler, Nurhak’ta bulunan askeri haritaların öyküsünü farklı anlatıyorlar:
“Askeri haritalar Harp Akademisi’nden alındı ama biz almadık. Haritaları Akademi’den, İstanbul Mimarlık Fakültesi istemiş, bir çalışma için. Hüseyin İnan, fakülte dekanının kasasından yürüttü haritaları!”
“İŞKENÇELİ SORGULARI KİM YAPTIYSA”
26 Temmuz 2017 günü yitirdiğimiz Talat Turhan ile Orgeneral Eşref Bitlis’in ölümüne neden olan uçak kazasını konuşmuştum. Turhan, “Orgeneral Bitlis’i kim öldürmüş olabilir?” sorumuza, net bir yanıt veriyor:
“Bizleri, Ziverbey’de işkenceli sorgulardan kim geçirdiyse onlar!”
12 Mart döneminin en uydurma davalarından biri olan, “Bomba Davası”nın bir numaralı sanığı Talat Turhan, Ziverbey sorgucularının kendisinden, Binbaşı Eşref Bitlis aleyhine ifade almak istediklerini söylemişti.
Hikmet Çiçek
Odatv.com
https://odatv.com/yasasaydi-ergenekon-sanigi-olacakti-18022053.html