AİHM’den Talat Turhan Lehine Karar
AİHM’den Talat Turhan Lehine Karar
TÜRKSOLU – 01 KASIM 2004
Talat TURHAN’ın ”Özel Savaş, Terör ve Kontrgerilla” adlı kitabının 31-33. sayfalarında yer alan, Emekli General ve o tarihte Devlet Bakanı olan Orhan Kilerçioğlu’na yönelik eleştiri nedeniyle, adı geçen kişi yazarı mahkemeye vermiş ve sonuçta Talat Turhan, 240 Milyon TL tazminat ödemeye mahkum olmuştur.
Bu kararı haksız bulan Talat Turhan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM), 24 Mart 1999 günü başvurmuş ve talebi alınan mahkeme tarafından 18 Mayıs 1999 gün, dava dosya numarası 48176/99 Strasbourg ile kabul edilmiştir. Bu güne kadar geçen süre içerisinde, dava sonuçlanmamış ve 4 Ekim 2004 tarihinde sonuca bağlanmıştır. Mahkeme Talat Turhan’ın taleplerinden;
‘‘(….) Bu nedenle Mahkeme oy birliği ile; Esasa ilişkin talepler saklı kalmak kaydıyla başvurunun ifade özgürlüğüne müdahale edildiği yönündeki iddiasını kabul etmiştir.”
AİHM’in dostane çözüm önerisi Talat Turhan tarafından ret edilmiş ve Avukatı Vahit Özsoy tarafından 24.10.2004 günü Strasburg’a duyrulmuştur.
Davanın geçirdiği tüm evreler Türkiye Yazarlar Sendikasının (TYS) yayın organı olan ”Güzel Yazılar” dergisinin Ocak-Şubat 2001 tarihli 8. sayısında ayrıntıları ile açıklanmıştır. gerçekten de AİHM’in bu kararı Talat Turhan’ın 2001 yılında yazmış olduğu ”Düşünce Özgürlüğüne Katkı” başlıklı yazısını soyuttan somuta almıştır.
Kanımca bu dava, Talat Turhan’la, Kilerçioğlu davası olmaktan çıkmış, özel olmaktan uzaklaşarak genel olmuştur. Emsal oluşturan bu kararla Talat Turhan, Türk düşünce ve Yazın hayatına önemli bir katkıda bulunmuştur. Konunun daha da aydınlığa kavuşturulması için AİHM’in dostane çözüm önerisini kabul etmemiş, davayı sürdürerek bu konuda tam anlamıyla gerçek bir içtihat oluşmasını hedeflemiştir.
Açıklama ve Kaynaklar:
- Düşünce Özgürlüğüne Katkı. Güzel Yazılar dergisi Ocak-Şubat 2001, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Talat Turhan ve Avukatı Vahit Özsoy tarafından verilen başvuru dilekçesi.Talat Turhan Bireysel başvuru hakkı tanındığından bu yana Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nde yaklaşık 200 dava açılmış, sonuçlanan 10 davada Türkiye 200 milyar tazminat ödemek zorunda kalmıştır. Düşünce ve ifade özgürlüğü engellenmeye devam ederse, İnsan hakları ihlalleri, özellikle işkence devam ederse, yargısız infazlar sürerse, Faili meçhul cinayetler devam ederse, Köy boşaltma uygulamasından vazgeçilmezse vb. gibi. Sonuçta Uluslararası Hukuka uymak zorunda kalınacak, ama ülkemiz bu arada büyük kayıplara uğrayacaktır. Adalet mekanizmasının birçok nedenle takındığı ve kamuoyu nezdindeki saygınlığını yitirdiği hakkındaki yayımların yapıldığı bir dönemde, AİHM’den dönen her dava bu kanıyı pekiştirecektir. Montesqieu diyor ki; ”Memleketler mümbit oldukları nispette değil, hür oldukları nispette gelişirler.” Hür olmanın koşulları uluslararası belgelerde açıklanmaktadır. Bu belgelere imza koyan Türkiye’nin imzasının arkasında durduğu söylenemez. Saygılarımla.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Talat Turhan ve Avukatı Vahit Özsoy tarafından verilen başvuru dilekçesi.
- Talat Turhan; Türkiye davası özet çeviri.
- Avukat Vahit Özsoy’un mektubu
- Talat Turhan- Özel Savaş, Terör ve Kontrgerilla, 31, 32, 33. sayfalar, Tümzamanlar Yayıncılık.
- talat Turhan, Çeteleşme Kontrgerilla-Gladio-Susurluk-Telekulak… Akyüz yayıncılık, Haziran 1999 İstanbul, Sayfa 76-82.
”Kuşkusuz üç yıl önce Yargıtay’da yapmış olduğum müdafaa doğrultusunda AİHM’ne başvuracağım, amacım ifade özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmak, yargıya derin devletin müdahalesini engellemeye katkıda bulunmak ve haklılığımı kanıtlamaktır. Eğer dava lehime sonuçlanırsa alacağım paradan Orhan Kilerçioğlu’na ödediğim 240 Milyon TL ve masrafları düştükten sonra kalan miktarı Türk Silahlı kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na bağışta bulunacağım. Orhan Kilerçioğlu’nun basıda aleyhinde 1978’den bu yana çıkan yazıları göz ardı ederek beni hedef seçmesinin elbette nedenleri vardır. Ancak TSK’lerinin yazılı olmayan kurallarını yok varsayıp benden tazminat almasının onu aklamayacağı da hakkında alınan ”Askeri Tesislere giriş yasağı” gösteriyor. Şimdi Kilerçioğlu’na bir önerim var. Benden aldığı tazminatı TSK Güçlendirme Vakfı’na bağışlasın. Bu takdirde AİHM’deki davayı kazanırsam aynı miktarı da kesmeksizin bağışta bulunacağım.”
Talat Turhan ayrıca, bağış için şart olarak, bağışı Genel Kurmay Başkanı’nın ya da Kara Kuvvetler Komutanı’nın almasını şart koymuştur.
NOT: Talat Turhan 1963 yılından bu yana geçen 41 yıllık süre içerisinde hep SANIK olmaya layık görülmüş, 41 yıl sonra AİHM’de açtığı dava lehine sonuçlanarak Yargıtay’ da yapmış olduğu mürafaadaki görüşleri dikkate alınmadığından dava lehine sonuçlanmıştır.