Başbakan Bülent Ecevit’e Çekilen Telgraf
İstanbul, 11 Şubat 1974
ELT
Sayın Bülent Ecevit
Başbakan
ANKARA
1. 12 Haziran 1973 günü, gereği için Başbakanlığa, bilgi için Genel Kurmay
Başkanlığına birer dilekçe göndererek “Türk Devletinin geleceğini ağır bir
tehlikeye düşürecek” nitelikte, yasa ve ahlak dışı gizli örgüt uygulamaları olarak
işkenceler yapıldığını ve siz de dahil olduğu halde, devletin tüm kutsal değerleri
ve kişilerine küfür edildiğini belirttim. Ayrıca işkence gördüğüm yerin adresini
vererek, bu uygulamanın tek sorumlusu olan Faik Türün’le, işkencelerle yasadışı
bir hazırlık soruşturmasını fiilen yöneten kişinin Memduh Ünlütürk olduğunu da
açıkladım. İddialarımın saptanması için, sizin de içinde bulunduğunuz bir
Parlamento Heyeti’nin kurulması isteminde bulundum.
Sorgumda ilaveten işkence ve sorgu timi başkanının bir MİT elemanı olan Eyüp
Özalkan olduğunu ve uygulamanın amacının Sunay-Tağmaç ikilisinin iktidar hırs
ve kinleri doğrultusunda düzenin saptırılması olduğunu da belirttim.
2. Anayasal dilekçe hakkımın doğal bir sonucu ve demokratik parlamenter
düzene olan saygımın bir sonucu olarak, o günün koşulları altında her türlü
tehlikeyi göze alarak bulunduğum bu istemime bugüne kadar cevap almış
değilim. Aslında cevap verilmesine gerekte kalmamıştır. Çünkü 7-10 Şubat 1974
günleri Hürriyet gazetesi’nde yer alan Faik Türün’ün açıklamaları bir yandan
işkence yoktur diyen herkesi yalanlarken bir yandan da, dilekçemde aylarca önce
öne sürdüğüm iddiaları kelime kelime doğrulamış bulunmaktadır.
3. O zaman dilekçemi alan Başbakan Talu, hemen uçakla Yeşilköy’e gelmiş ve
Yeşilköy’den doğruca helikopterle, Selimiye Sıkıyönetim Karargahına uğrayarak
Faik Türün’le gizli bir görüşme gereğini duymuştur. Bu görüşmeden sonra,
üzerimde sürdürülen manevi baskı arttırılmış olmasına rağmen yasal özgürlük
kavramı bugüne kadar sürdürmeye devam ettim. Bugün Faik Türün’ün
açıklaması tüm Sıkıyönetim uygulamalarına gölge düşürmüş ve temelinde
gayrimeşruluk yatan bir hazırlık soruşturması sonucu açılan davaların niteliği
ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu gözlemi affın kapsamını tartışırken ve kararını
alırken hesaba katmak gereğini takdir buyuracağınızı umut ediyorum. Şu
kadarını arzedeyim ki bu beyanı bir genelleme olarak belirtmeyi uygun
buluyorum. Kendi açımdan bir affı kabul etmek kararında değilim.
4. Sayın Talu, bu tutumu ile işkencecileri himaye eder bir duruma düşmüş
bulunmaktadır. Konunun aktüel olduğu bu dönemde Talu’nun bu tutumunun tarih
ve yüksek makamınız önünde saptanılması gereğini duymaktayım.
5. Utanç verici işkence olayları karşısında 12 Mart’tan beri sürdürdüğünüz uygar
tutumun tanığı olarak, bugün kendilerini işkenceci olarak ilân etmek gafletine
düşen sorumlu kişiler hakkında hükümet olarak en doğru stratejiyi
saptayacağınıza olan tüm umudumuzu muhafaza ederek, saygılarımı sunarım.
Emekli Kurmay Yarbay Talat Turhan
Ceza ve Tutukevi Selimiye-İstanbul