Ne Dediler

Babam Talat / Turhan Feza Tosun (Turhan)

Babam Talat Turhan
Feza Tosun (Turhan)

     Benden babamla ilgili düşüncelerimi yazmam istendiğinde birden bunu nasıl başaracağıma dair endişelerim oluştu. Çünkü anlatılması gereken kişi sıradan değil, zaten tarihe ve topluma mal olmuş bir kişilikti. Özellikle, Türkiye’nin yakın tarihiyle az çok ilgilenen herkesin ismini duymuş olduğu biriydi.

     Bu nedenle ben, Talat Turhan’ın siyasi ve sosyal yönünün incelenip yazılmasını bu işin uzmanlarına bırakıp size “baba” olarak Talat Turhan’dan söz edeceğim.

Tüm kızlar için babaların ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek var mı bilmem?.. Ama benim için babamın herkesten ayrı önemi ve değeri vardır.

Bir kere benim babam, kendi kuşağımdaki hiçbir arkadaşımın babasına benzemez. Her zaman 15–20 yıl öteyi görür ve hayatımı yönlendirecek öğütleri ona göre verirdi.

Örneğin, daha 1967–68 yıllarında yabancı dil bilmenin önemini anlayıp bana ilkokul üçüncü sınıftan itibaren İngilizce dersi aldırmaya başlamıştı. Her fırsatta da en az üç yabancı dil bilmenin gereğini tekrarlamıştı. Ne yazık ki ben iki dilde kaldım!

1975’lerde insanlar kızlarını dizlerinin dibinden ayırmazlarken, babam üniversite eğitimim için yurt dışına gitmeme ön ayak olmuş, hatta kendi araştırmaları sonucu bana en iyi dil okullarını bulmuştu.

Sadece eğitim konusunda değil, yaşamın her alanında sahip olduğu bu öngörü sayesinde çevremdeki yaşıtlarımdan her zaman daha şanslı oldum.

Benim kuşağımda kaç kişinin bebeklik fotoğrafının diası vardır?.. Ya da teybe kaydedilmiş sesi?. Kaç baba 1965’lerde çocuğuna antik kent kalıntılarını gezdirmiştir?.

Bunların yanı sıra, biz çok zor günleri de birlikte göğüsleyip paylaştık. 12 Mart sonrasında evimizin adeta basılarak didik didik aranması, sonra da babamın bilinmeyen bir yere götürülmesinin travmasını yaşadığımda ben 13 yaşımdaydım. Sonraki günlerde de kendisinden hiç haber alamadığımızda korku ve endişenin ne demek olduğunu öğrendim. Kendisiyle görüşmemize izin verilmediği dönemlerde Selimiye Kışlası’nın etrafında günlerce dolaşıp acaba bir koğuş penceresinden, o da 300 metre uzaktan babamı görebilir miyim, heyecanını yaşadım.

Babamın bana aşıladığı dürüstlük, doğruluk, mükemmeliyetçilik, araştırmacılık, iş ahlakı, insana sevgi ve saygı, yardımseverlik gibi tüm değerleri; iş, aile ve sosyal yaşantıma uyguladığım için de yaşantım boyunca sayesinde birçok başarı kazandım.

Peki, Talat Turhan’ın kızı olmanın zorlukları yok muydu?..

Tabii ki, hayatta her şey bu kadar pembe olmuyor… Takdir edersiniz ki, bu kadar değişik ve mükemmeliyetçi bir babayı memnun etmek için zaman zaman oldukça zorlandığım oldu. Ayrıca, hep babamı üzmeme ve ona layık olma kaygıları taşıdım.

Gördüğünüz gibi babam benim idolüm, kahramanım ve olabilecek en ideal insan… Onun kızı olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum ve onu çok seviyorum.

Başta da babamın hiç kimseye benzemediğini söylemiştim, ya sizce?..7

Etiketler
BENZER YAZILAR
Talat Turhan
Türkiye

1924 Yılında Elazığ’da doğdu. O tarihte babası Elazığ Müdde-i Umumisi (Savcı) idi. Baba tarafı Rize ilinin Çayeli ilçesinin tanınmış ailelilerinden (Şerifoğulları)’na mensuptur. Anne tarafı Elazığ Harput’un tanınmış ailelerinden (Efendigiller) ‘dendir.....