1
1
Kitaplarım

EYMÜR-2

EYMÜR-2

Güncel Yayınçılık

Birinci Basım EKİM 2008

ÖNSÖZ

Devletin ve onun silahlı gücü ordunun halkla ilişkilendirilmesi Büyük Fransız Devrimi ile birlikte oldu. Orduyu bir halk ordusu haline getiren Fransız devrimi ile birlikte devletin yönetimi de “Üçüncü Sınıf”ın eline geçmişti. Cumhuriyet, bir başka deyişle halk(ın) yönetimi de böyle doğdu. Hal böyle olunca temel eğitimin de “ulusallaştırılması”, herkese belli bir eğitimin verilmesi gerekiyordu. Bunun adına “Millî Eğitim” denildi.

Aradan geçen zaman içinde üçüncü sınıf ayrıştı, burjuva sınıfıyla işçi sınıfının çıkarlarının asla uyuşmayacağı ortaya çıktı. Dolayısıyla Cumhuriyet çok kısa bir zaman içinde Burjuva Cumhuriyeti’ne dönüştü. Ordu, üçüncü sınıfın değil onun içindeki bir nüvenin koruyucusuydu artık. O ordu 1871’de Paris’te Komüncülerin üzerine yürüdüğünde sihir artık tamamen bozulmuştu.

Devletin halk için örgütlenme olmaktan çıkıp halka karşı bir örgütlenmeye dönüşmesinin trajik öyküsü böyle başladı.

Bugün dünyanın ezilen ve sömürülen yoksul halkları devletin “Modern” haliyle karşı karşıya; bu düzenin geldiği konum bir “karşıdevrim”in ülke içinde ve dışında örgütlenmesini zorunlu kılıyor. Devletin “Modern” haline damgasını vuran sınıfsal ihtiyaç, artık zorunlu olarak, karşıdevrimci olan bir sınıfın varlığını sürdürmesi ve korunmasıdır. Bu yüzden cumhuriyet bir kontrgerilla ve giderek bir Bilderbergerler cumhuriyetidir.

Nedir bu cumhuriyete damgasını vuran yenilik?

  1. Dünya savaşı’nda Amerikan emperyalizmi İtalya’da kendine yeni bir müttefik bulmuştu; Sicilya Mafyası’nın bu düzenin resmi gücü olmasının öyküsü böyle başladı. Devlet yeni ittifaklar aracılığıyla mafyalaşırken, mafya da devletleşiyordu… 1980’li yıllarda İtalya’da P-2 skandalı patlak verdiğinde mafya ile devletin sınırlarının ortadan kalktığına dehşet içinde tanık olundu. Amerika’da da aşağı yukarı olan buydu, “kirli işleri” yönetenler, artık devleti de yönetiyordu. Düzenin mafyalaşmasının doruğuna ulaştığı “modern zamanlarda” dünya üzerinde istihbarat örgütlerinin bilgisi ve kontrolü dışında uyuşturucu ticareti yapılamayacağı tartışılmaz bir gerçek olarak kabul görüyor. Kapitalizmi yöneten kâr hırsının en çıplak biçimi olan “kirli işler”, yeni ve verimli bir sektördür; bu yüzden killerkapitalismus (katiller kapitalizmi) kavramı, siyaset-iktisat literatüründe yerini almıştır. Devletin bu dönüşümden kaçınarak “temiz” kalması ise elbette mümkün değildir.

Ve en nihayet bütün dünyanın halkları, devlet şemsiyesi altında toplanmış organize suç şebekelerinin tehdidiyle karşı karşıyadır. Ulusal örgütlerde faaliyet gösteren şebeke üyeleri kaçınılmaz olarak uluslar ötesi bağlantılar içindedirler, kendi halklarıyla mücadele içinde oluşlarıyla bu konumları birbirleriyle örtüşmektedir.

“Uluslararası kuruluşlara üye olan ulusal devletlerin egemenlik alanlarının sınırlanması.” Bu Bilderberg örgütünün hedefleri arasındadır ve tek bir örneğe, NATO’ya bakarak bunun ne derece gerçekleşmiş olduğunu görebiliriz. NATO üyesi ülkelerde genellikle gerçek hükümet kendisine “Süper NATO” genel adını veren ve popüler adıyla kontrgerilla olarak bilinen uluslararası kuruluşlardır. Bu bağlantılar hiç kuşkusuz bu ülkelerin istihbarat örgütleri arasında da vardır ve böylece ulusal devletlerin egemenlik alanları, emperyalizmin yararına sınırlanmaktadır.

Bu örgütün akıl hocası ise azgın kapitalist Rockefeller ailesi olduğu bilinmektedir. Onların peydahlığı CFR, Trilateral Commision, Bilderberg türü küresel kapitalizmin örgütleri bu karşı devrim örgütlenmesinin dal budak salması için hergün kesintisiz bir mesai yürütmektedirler. Bosna’da, Kosova’da, dünyanın her yerinde emekçi hakların üstüne yağdırılan bombaların tetiğinde onların parmağı vardır. Artık kapitalistlerin halkları birbirine düşürerek yönetmekten başka çareleri kalmadı.

Hiç kuşkusuz 12 Mart 1971’de, 12 Eylül 1980’de, 1 Mayıs 1977 katliamında, Papa Suikastında, Çorum, K.Maraş, Sivas, Gazi vb. katliamında da onlar vardır. Bu ülkeyi onca yıldır onların ‘işe aldığı’ ajanlar yönetmektedir. Mehmet Eymür’ün faaliyet gösterdiği son otuz yıldaki politikacılara bakın; Demirel Bilderberg üyesi bir mason, Kissinger’le yakın ilişki içerisinde, Ecevit bizzat Kisserger’ın yetiştirmesi; Bu dünyanın en karanlık adamlarından ‘Hocam’ diye söz ediyor. Turgut Özal bir Bilderbergerdi, ‘Taksim Toplantıları’ adı altında onun Türkiye şubesini örgütlemeyi üslendi. Mesut Yılmaz, Erdal İnönü, Tansu Çiller hepsi bu cemaatin onayından geçerek iktidar koltuğuna oturdu. Sonuncusunun CIA ajanlı da ayyuka çıkmıştır. Bunların en uçunda duran Erbakan’ın partisi ise CFR’nin özel davetiyle kulübe dahil edilmişti. İtalya’daki P-2’nin kardeşinin Türkiye’de de olmaması için hiçbir sebep yoktur.P-2 ile ortaya çıkan model Türkiye’deki ilişkilere eksiksiz uyum göstermektedir. Bu bağlamda P-2 Mason Locası üyesi olan Silvio Berlusconi’nin Tayyip Erdoğan ile olan dostluğu da kuşkusuz rastlantı değildir.

Bu ülkede ‘Vatan Hainlerinin’ peşine düşen ‘Milliyetcilerin’ kısa bilançosu budur. Burada anlatılanları kişisel bir macera olmaktan öte, koca bir ülkenin esir alınışının tarihi olarak okumak daha yerindedir.

2 Ekim 1999

Talat TURHAN

EKİM 2008

İÇİNDEKİLER

  1. BASKIYA ÖNSÖZ…………………………………………………………………………..7
  2. BASKIYA ÖNSÖZ…………………………………………………………………………..11

I.Bölüm: KÖKLER: DERSİM DÖRT DAĞ İÇİNDE………………………………….45

II.Bölüm: MİT’Çİ MİT’ÇİNİN KURDUDUR……………………………………………45

III. Bölüm: ÖZAL’IN ADAMLARI…………………………………………………………51

  1. Bölüm: MAFYA’DAN GELİR SESİ………………………………………………….65
  2. Bölüm: KURALSIZ SAVAŞIN FİNANSÖRLERİ………………………………..83
  3. Bölüm: BOZKURTLARIN HAMİSİ………………………………………………….101

VII. Bölüm: AİLENİZİN TETİKÇİSİ……………………………………………………..115

VIII.Bölüm: KURTLARLA KÜRT AVI………………………………………………….119

IX.Bölüm: SUSURLUK MEYDAN MUHABERESİ………………………………….127

X.Bölüm: EYMÜR’ÜN ŞİRKETLERİ…………………………………………………..139

XI.Bölüm: BÜTÜN YOLLAR CIA’YA ÇIKAR……………………………………….145

XII.Bölüm: TEŞKİLATTAN UZAKTA………………………………………………….151

XIII.Blüm: BİDERBERG CUMHURİYETİ

                TALAT TURHAN ANLATIYOR………………………………………….191

XIV.Bölüm: TALAT TURHAN’IN YORUMU

                  MAFYANIN GLOBELLEŞMESİ

                  GLOBELLEŞMENİN MAFYALAŞMASI………………………………..207

XV.Bölüm: BASIN AÇIKLAMASI TALAT TURHAN……………………………….233

EKLER-BELGELER…………………………………………………………………………………….251

Talat TURHAN
Yenigün Sok. No. 11
81200 KUZGUNCUK-İSTANBUL

 

Etiketler
BENZER YAZILAR
SARMAŞIK

1 Haziran 2017

DİRENİŞ

1 Haziran 2017

Derin Devletin Peşinde

1 Haziran 2017

Talat Turhan
Türkiye

1924 Yılında Elazığ’da doğdu. O tarihte babası Elazığ Müdde-i Umumisi (Savcı) idi. Baba tarafı Rize ilinin Çayeli ilçesinin tanınmış ailelilerinden (Şerifoğulları)’na mensuptur. Anne tarafı Elazığ Harput’un tanınmış ailelerinden (Efendigiller) ‘dendir.....

anlaşmalı boşanma

anlaşmalı boşanma