Milliyet 15 NİSAN 1978
Milliyet: 15 NİSAN 1978
KOÇAŞ’ın Memduh ÜNLÜTÜRK’e YANITI
ÜNLÜTÜRK’ün açıklamalarından huzur duydum. Dilerim bu cevap dedikoduları çıkaran ve yazanları da tatmin eder.
Biz, Sayın Generalin iddialarının aksine, bu olaylar içinde hiçbir devlet sırrı olmadığı inancı içindeyiz. Eğer bir sır varsa, bunlar ancak yasa dışı olabilir…
Sayın General Memduh Ünlütürk’ün açıklamalarım dikkatle okudum. Sadece gerekli yerleri cevaplandıracağım.
1- Ben kendilerini hiçbir şeyle suçlamadım, sadece 1971 sonundan itibaren Erenköy’deki köşkte görevli yasa dışı soruşturma ekibinde görev aldığı hakkında, tutuklanmış ve orada Sorgulanmış bazı kimselerle basından üzülerek öğrendiğimiz haberlerin doğru olup olmadığı hakkında yapılan yayın ve dedikoduları açıklamalarının doğru olacağını tavsiye etmiştim. Bu iddialar bize ait değildir. Daha birkaç hafta önce bile bir gazetede kapalı olarak iki sütun üzerinde yayınlanmıştır. Bu sebeple biz durumu: “Aydınlığa kavuşturabilecek kişilerin başında Sayın General ÜNLÜTÜRK’ün bulunduğunu, uygar bir kişi olarak tanıdığım General’in gerçekleri olduğu gibi açıklayarak bu çirkin suçlamadan kurtulmasının en büyük temennimiz olduğunu” belirtmiştik.
- Konunun ayrıntılarını bilmediğim, esasen bu olaylar biz hükümetten ayrıldıktan sonra cereyan ettiğinden ve gönlüm de şimdi yaptıkları gibi bir açıklamadan yana olduğu için, bu konuda Sayın General’in açıklamalarına inanmamam için bir sebep görmüyorum. Temenni ederim ki bu cevap, dedikoduları çıkaran ve yazanları da tatmin eder. Biz de bu işe vasıta olmuş kişi olarak bu sonuçtan mutluluk duyarız.
- Ben sadece bu söylentilerin tedai yolu ile hatırlattığı bir telefon konuşmasından bahsetmiştim. Sayın General hatırlayamamış bile olsalar, bu konuşma doğrudur. Nezaket gösterip telefonla bana veda etmişlerdir. Bu konuşma yazdıkları gibi, görevlerinin özelliği ile değil, sadece bir veda telefonu idi. Ben de bunu böylece belirtmiştim, takdir ederler ki aramızda hiçbir anlaşmazlık söz konusu olmayan Sayın Generalin basit bir veda telefonunu uydurup senaryolar hazırlamak (ortada daha çırılçıplak olaylar ve söylentiler varken) yapılabilecek bir iş değildir.
Telefon ettikleri tarihin notlarımdan bulunarak bildirilmesini istiyorlar. Herhalde anılarımızı pek dikkatle okuyamam ıslar. Ben “önemsiz bir veda telefonunu notlarıma yazmadığımı, sadece istifamızdan birkaç hafta önce olduğunu, bu mevsimsiz tayin dolayısı ile nedenini sorduğumu ve cevaplarım hatırladığımı” kısaca yazmıştım. Kendileri EKİM olduğunu söylediklerine göre bu yazımızı teyit ediyorlar. Türk Ordusu’nda subayların, özellikle Generallerin tayin ve katılmaları çoğunlukla AĞUSTOS ayında olduğu için bunu sormuştum
- Sayın General ÜNLÜTÜRK’ü adı geçen işkence köşkünde görevde gördüklerini iddia edenler, sanırım ve temenni ederim, bu açıklamadan sonra iddialarını geri alırlar. Burada değindikleri bir noktaya açıklık getireyim.
Genelkurmay’da bir Sıkıyönetim Koordinasyon Bürosu kurulması, yazdıkları gibi Şubat 1972’de değil, NİSAN 1971’dedir. Biz bunu belirtmiştik. Bu örgütle, iddia edilen Kontrgerilla faaliyeti arasında da hiçbir bağa kimsenin değindiğini şimdiye kadar duymadık ve olmadığından kesinlikle eminiz.
- Bir noktada tamamen birleştiğimiz halde, ayrı şeyleri iddia ediyormuşuz havası var Sayın General’in açıklamasında. TÜRKİYE’de bir kontrgerilla ve işkence iddiası vardır. O ölçüdeki, ilgililer bunu kesinlikle reddedememişlerdir. Biz de bundan şikâyetçiyiz, bunu biz yaratmadık, aksine bize isnat edilmiştir bu faaliyet. Hâlbuki biz o zaman hükümetten ayrılmıştık.
Biz de böyle bir yasal örgüt olamayacağım belirttik. Sorumsuz bir soruşturma ekibinin kendilerini bu isim altında takdim ettikleri artık gün ışığına çıkmış değil midir? İşte biz bu hususun adı geçenler tarafından açıklanarak ordunun da kendilerinin de suçlanmasına bir son verilmelini istedik. Hatta eşkıyaya “Gerilla, Kontrgerilla ve Komando” adı verilmesini kınamıştık. Sayın Generalin iddialarının aksine, bu olaylar İçinde hiçbir devlet sırrı olmadığı kesin inancı İçindeyiz, eğer bir sır varsa, bunlar ancak yasa dışı olabilir.
- Sayın Generalde aynı şeyleri, (Yani kontrgerilla olmadığım) ve asla işkence yapılmadığını veya haberleri olmadığını açıklamalar. Bu yüzden bu açıklamayı büyük bir hazla karşıladım. İşkence olmamış veya en azdan Sayın General ÜNLÜTÜRK’ün bu işlerle ilgisi yokmuş, özellikle Sayın General’in Zihnipaşa Köşkü ve işkencelerle ilgili olarak “asılsız ve uydurma” demiş olmalarından duyduğum haz sınırsızdır. Hele bu gerçeği bir de bizzat köşke gelip olayları izlediğini bildirdikleri sayın yazar Nimet ARZIK da bu izlenimlerini açıklarsa eminim bütün kamuoyu çok sevinecektir.
Bundan sonrasına ancak kontrgerilla vardır. Adı geçen köşkte gözlerimiz bağlı olarak bize “Biz Genelkurmay kontrgerilla ekibindeniz” ve yeni duyduğum bir deyimle “Siz gerilla iseniz biz de kontrgerillayız” diyerek işkence yapıldığını söyleyenler, yayanlar ve yazanlar ve özellikle bunları sıkıyönetim mahkemesi tutanaklarına geçirtenler (ki aralarında birçok Subaylar ve bir de General vardır) ve özellikle bu işlere General’in adını karıştıranlar cevap versinler. Versinler de bizim de teklif ve temenni ettiğimiz gibi, Silahlı Kuvvetlerimizin böyle kirli işlerle ilgisi olmadığı gibi zaten emin olduğumuz bir husus bir yana, Sayın General ÜNLÜTÜRK’ün açıklamasına göre, kendilerinin de hiç ilgisi ve bilgisi olmadığı açıkça meydana çıksın, herkes bu gerçeği öğrenip rahat bir nefes alsın.
Yalnız, yeri gelmişken bir cümleyi açıklayayım. Sayın General Faik TÜRÜN zamanında gazetelere yaptığı açıklamada, işkence yapılmadığını söylememişler. Veya biz öyle okuduk.
Bugüne kadar ki yayınlar karşısında hep susan, bu yüzden de herkesin şüphesine sebep olan Sayın General ÜNLÜTÜRK’ün kendilerine bu olanağı verdiğimiz için bize teşekkür edeceğini sanmıştım. Ama sadece cevap lütfedip söylenenlerin asılsız olduğunu tam uygar bir insana yakışır şekilde cesaretle açıklamış olmalarından dolayı bile ben kendilerine teşekkür edeceğini sanmıştım. Ama sadece cevap lütfedip söylenenlerin asılsız olduğunu tam uygar bir insana yakışır şekilde cesaretle açıklamış olmalarından dolayı bile ben kendilerine teşekkür ederim.
Saygılarımla.