1
Yurtiçi Basın

Nokta 29.3.1992

Nokta 29 Mart 1992

ANAP’ı Kontrgerilla yaşattı

Güneydoğuda gerçeklesen çeşitli “garip olaylarla son haftalarda bir kez daha alevlenen kontrgerilla tartışmalarına emekli kurmay Yarbay Talat TURHAN, “Özel Savaş ve Kontrgerilla” isimli kitabıyla yeni boyutlar getiriyor. TURHAN Noktanın sorularını yanıtlarken,

“Devlet içindeki bir örgütün kuramında adam öldürme varsa ve o ülkede siyasi cinayetler işleniyorsa, kuşkunun birinci odağı bu örgüttür” diyor,

— Nokta: Özel Harp Dairesi’nin (ÖHD) örgütlenme tarzı nasıldır?

—Talat TURHAN: NATO terminolojisinde bu örgütlere X örgütleri deniyor. Çünkü tek tek kod isim yerine bunu tercih ediyorlar. Bazılarının ismi ortaya çıktı. Gladio, SHEEP Skin, Sword gibi. TÜRKİYE’de ÖHD bunların karşılığıdır. Lider kadro, subay ve ast subaylardan oluşan özel timdir. Alt yani militan kadro ise sivillerden oluşan yeraltı örgütüdür ve teşkilat içinde onlara “Vatanseverler” denir. Bu örgüt kanuni statüye sahip değildir. Bir de KAP diye “Kemalist Asker ve Polislerden” oluşan grup çıktı ortaya ÖHD’nin (Özel Harp Dairesi) uzantısı olduğu söylendi. TÜRKİYE’de saklanan Yeraltı Teşkilatı’dır. Halk ona kontrgerilla diyor ama kontrgerilla bir yöntemdir. Yadsıyanlar buna dayanarak yadsıyorlar. İsmi ne olursa olsun X örgütü vardır. Ve resmi talimnamelerde gösterilmiştir. Genelkurmay Harekât Daire Başkanı Orgeneral Doğan BAYAZIT, subay, astsubaylar ve sivillerden oluşan ÖHD’nin KIBRIS’ta, DİYARBAKIR’daki uçak kaçırma olayında ve Doğu Anadolu’da kullanıldığını söylemiştir.

 — Nokta: Yeraltı teşkilatını oluşturan “vatansever­ler” kimlerden oluşuyor?

 Talat TURHAN: Şu andaki veriler bu Vatanseverlerin eski MHP’lilerden oluştuğunu gösteriyor. Bu da doğaldır. Ör­gütün ideolojik eğitim ve finansman kaynağı ABD’dir. Vatanseverler bundan önce antikomünist cepheden seçi­liyordu. Aksiyoner olmasına dikkat edilirdi. Şimdi tari­katlardan seçildiği söyleniyor, ama ben buna pek ihtimal vermiyorum. Çünkü radikal İslama karşı olan bu örgütü İslamcılardan oluşturamazsınız. Bu yüzden Güneydoğudaki Hizbullah olayının kontrgerilla olduğunu sanmı­yorum. Ülkücü- Kürt çatışması var gündemde. Mesela, KAYSERİ’deki MÇP (Milliyetçi Çalışma Partisi) sempatizanları “Devletin çözemediğini gençlik çözer” diyor. ÖHD böyle kişileri kullanır. Bir ye­raltı örgütü kuruyorsunuz ve onu emperyalist bir ülkenin istihbarat örgütü besliyor. Doğal olarak yeraltı örgütü­nün ve terörün önüne geçemezsiniz. ÖHD teorisyenleri “mukavemet harekâtının tohumu zulümdür” diyor. TÜRKİYE’de devlet zulüm yapıyorsa ki Güneydoğu’da yapı­yor, bunun sorumlusu işte bu örgüttür. Acaba Doğu’daki istikrarsızlıktan yararlanmak isteyen güç ABD olmasın?

— Nokta: Sivillerden oluşan yeraltı örgütünün il ilçe, köy ve mahalleler düzeyinde örgütlendiğini söylüyor­sunuz. Bu tüm TÜRKİYE için geçerli midir?

Talat TURHAN: Kesinlikle söyleyebiliriz. Bu örgütlenme 1952’den beri fiilen aktif bir örgütlenmedir. Yani binler­ce üyesi bulunan ve belki bir komşumuzun, mahalle bakkalımızın içinde bulunduğu bir örgüt, siz, ben herkes bu örgütün değer yargıları istikametinde izleniyoruz. 27 MAYIS1960 sonrası Milli Savunma Bakanlığı Özel Kalem Müdür­lüğü yapan Talat TURHAN, 1964de Kurmay Yarbay iken ordu içinde siyasi iktidarı ve ordunun iktidar yanlısı tutumunu eleş­tiren “Genç Kemalistler Bildirisi’ni” kaleme aldığı gerekçesiyle üç yıl yargılandı ve emekliye sevk edildi. 1972’de Kara Kuvvet­leri Komutanı Orgeneral Faruk GÜRLER, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Kemal KAYACAN ile sol cun­ta kurup anarşik eylemler yaptığı iddiasıyla, ünlü Ziverbey Köşkü’nde kontrgerilla tarafından işkenceye tabi tutuldu, 2 yıl tutuklu kaldı ve beraat etti. O günden bu yana kontrgerilla ko­nusunda araştırma yapıyor. Bomba Davası 1–2, “Doruk Ope­rasyonu” ve son olarak da “Özel Savaş ve Kontrgerilla” adlı kitabı yayınlandı.

— Nokta: Her meçhul cinayetin arkasında ÖHD ve onun uzantısı olan yeraltı örgütünün olabileceğini söylerken neye dayanıyorsunuz?

Talat TURHAN: Bunu ben değil Kenan EVREN ve Bülent ECEVİT söylüyor. Devlet savaşta mücadele etmesi için bir yeraltı örgütü kurmuş ama, örgüt ülke içinde sabotaj, provokasyon, propaganda yapıyor. Bu örgütlerin yöntemi “kirli sa­vaştır ve kontrolü zordur”. Kenan EVREN, “benim zamanımda kullanılmadı ama benden sonra bir şey yapmış olabilir” diyor. Bu örgüt Genelkurmay’a bağlıdır. Bu örgütün ku­mandanlığını yapan kişi örgütün elden kaçabileceğini söylüyorsa bu çok acıdır. Öte yandan CIA 40 yılda üç milyon kişiyi öldürdüğünü açıkladı, eh CIA’yle işbirliği yapanın da kim olduğu ortada.

— Nokta: Dağ Komando Okulu talimnamesinde “teker kendi vatandaşına karşı savaşmak için hazırlanır” deniyor. Bir asker nasıl olur da kendi vatandaşına karşı savaşır?

Talat TURHAN: Cevabı Orgeneral Sabri YİRMİBEŞOĞLU’nun yapıtından alıyorum; “Bir ülkedeki en basit direniş bi­le düzene karşı bir harekettir. O zaman siz ülkenizdeki iç direnmeyi bastıracaksınız. Ve bir düşman yaratacaksı­nız”.

— Nokta: DYP (Doğruyol Partisi) ve SHP (Sosyal Halkçı Parti) muhalefetteyken ÖHD’nin araştırılması için verdikleri yasa önergesi ANAP (Anavatan Partisi) tarafından engellenmişti. Şimdi bu iki parti iktidarda ve olayın üzerine gitmekten vazgeçmiş görünüyorlar.

Talat TURHAN: Bu tür tavırlar çok eskilere dayanır. 1974 ve 75 yıllarında Bülent ECEVİT kontrgerilla konusunu gündeme ge­tirdi sonra hükümet olunca pek üzerine gidemedi. Genel kural gibidir: Muhalefet partileri iktidarı sıkıştırmak için konuyu gündeme getirir, iktidar da bunu reddeder. Burada iktidarların niteliği hiç önemli değildir. Çünkü dün olduğu gibi bugün de “devlet içinde devlet vardır”. Siyasiler kovana çomak sokmamak için olayı bildikleri halde bilmiyormuş gibi davranırlar.

— Nokta: Ama iktidardayken bu tür olayları ortaya çıkarmak daha kolay değil mi?

Talat TURHAN: Tabii ki öyle, koalisyon olduğu için yeterin­ce güçlü değiliz, mazeretini kullanabilirler. Ancak, Mah­mut ALNAK ve diğer yetkililer bugünkü artan terör olaylarının iktidarının yaşam süresini kısaltmaya yönelik ol­duğunu iddia etti. O halde DYP/SHP hükümeti kendi ik­tidarım yıkmaya yönelik bir eylemin varlığını kabul edi­yor. Ama kimse çıkıp olayı öne sürdüğüm devlet terörü boyutunu kabul etmiyor. İçişleri Bakanı İsmet SEZGİN kontrgerilla için derginizde “kanıtlasınlar ben de öğreneyim” demişti. Anlaşılıyor ki bir ürkeklik var. Bu iktidarın başarılı olması kontrgerillanın dağıtılmasına bağlıdır. 20 yıldır bunu söylüyorum. Kontrgerilla varlığı­nı sürdürdükçe milletvekilleri başta olmak üzere hiçbir kimsenin can güvenliğinden söz edilmez.

— Nokta: Kontrgerilla ve ÖHD (Özel Harp Dairesi) hiçbir iktidarı rahat bırakmaz, destabilizasyon yöntemlerini uygular di­yorsunuz. Peki, iktidarlar bunu bile bile niçin olayın üzerine gitmezler?

Talat TURHAN: Bugüne kadar iktidarlar bazı devlet örgütle­rini denetleyemediler. Güçleri de yetmiyor aslında. Bir ca­navar yaratmış ve onunla birlikte yaşıyorlar. Dün ikti­darda bulunan ANAP niçin bugünkü iktidarın üstüne git­miyor. Çünkü yeraltı örgütü de ABD yanlısı ANAP da aynı felsefenin partisi. Bir anlamda kontrgerilla ANAP’ın kendi yeraltı örgütü, o yeraltı örgütünün yarattığı istik­rarsızlık ortamında askeri darbe geldi. Askeri darbenin ürünü olan ANAP’ı da bu örgüt yaşattı. Dolayısıyla ANAP kendini yaşatan örgütün üzerine gitmiyor, uyum içinde onun desteğiyle yaşamayı yeğliyor. Çünkü 40 yıl önce köye kadar inmiş bir oluşum, felsefesi sizin fel­sefenize uyuyorsa. O zaman uyum içinde bulunabilirsi­niz.

Etiketler
BENZER YAZILAR
Talat Turhan
Türkiye

1924 Yılında Elazığ’da doğdu. O tarihte babası Elazığ Müdde-i Umumisi (Savcı) idi. Baba tarafı Rize ilinin Çayeli ilçesinin tanınmış ailelilerinden (Şerifoğulları)’na mensuptur. Anne tarafı Elazığ Harput’un tanınmış ailelerinden (Efendigiller) ‘dendir.....