Radyo Kuzey Talat Turhan-Atilla Güner’le Söyleşi Ergenekon 2013
TALAT TURHAN: 22 Ocak 2012 tarihli gazetelerde eski Trabzon valisi olan zatın bir açıklaması var orada diyor ki; ‘Hrant Dink olayının Kontrgerilla tezgahladı’ diyor.
ATİLLA GÜNER: Bana da vermediler o ihbarı falan diye
TALAT TURHAN: O zaman demek ki bir kontrgerilla söylemi var 40 yıldan beri devam eden ve mademki kamuoyunun da tatmin etmeyen bir Hrant Dink davası kararı var, o zaman bu meseleleri çözmek için kontrgerillanın açığa çıkarılması lazım, bu açığa çıkarılmış değildir.
ATİLLA GÜNER: Değil. Peki sizin tanıklığınıza dönük bir talep var, onu yargı değerlendirir tabide, yani böyle ihtimal olursa gidermisiniz?
TALAT TURHAN: Tabi yargı böyle bir tercih gönderirse, yine yargı beni kaale alıp da beni çağırışa, bildiklerimi ve yahut da sorulanları yanıtlamak için ben her zaman hazırım. Yalnız, şimdi Ergenekon diye bir kitap var, Ergenekon devlet içinde Devlet. Can Dündar-Celal Kazdağlı yazdı.
ATİLLA GÜNER: Evet Celal Kazdağlı’yı da biz bulduk, şimdi onunla da görüşeceğiz.
TALAT TURHAN: Celal Kazdağlı yazdı, 1997 yılında yayınlandı, bundan birkaç yıl evvelde iki kez bir gazete tarafından bedava dağıtıldı bu kitap. Ergenekon Devlet içinde Devlet.
Şimdi bu Ergenekon davasına konu olan iddianın kaynağı, bu kitabın 80’nci sayfasında yazıyor, bu 80’nci sayfasındaki yazılanlar, zaman varsa okuyayım;
‘Memduh Ünlütürk Paşa kendisinin de bu Ergenekon içinde olduğunu söyledi ve dedi ki; Bu Ergenekon Genelkurmay’ın da, Hükümetlerin de, Bürokrasinin de üstünde bir örgüttür. Yasayla falan kurulmuş değildir, bu 27 Mayıs darbesinden sonra CIA-PENTEGON tarafından kurulmuş, bunun içinde bulunan insanlar buraya hizmet eden insanlardır, ama bunu Vatana ihanet ediyor diye hizmet etmezler. Biz Vatan kurtarıyoruz, vatana hizmet ediyoruz, vatana yararımız dokunuyor düşüncesiyle bu örgütün içinde yer almışızdır. Özellikle Amerika’da kontrgerilla eğitimi görmüş olan, bu kurslardan geçmiş olan generallerin bir bölümünü yeni geldiğinde kontr kimlikte yer aldı.
Şimdi söylemlerin bir kısmını ben resmi belgeler dayanmak suretiyle bu güne kadar yazmış olduğum kitaplarda yazdım. Bunu da dilekçemde ‘İşkenceci’ olarak tanımladığım ve hakkında soruşturma talep ettiğim Memduh Ünlütürk bir saptırma yapıyor, aslında kendi örgütünü bağlı olduğu Pentegon’a, CIA’ya bağlı örgütü gizlemek için bir Ergenekon tabiri kullanıyor. Aslında bu örgüt Türkiye’de kontrgerilla diye ifade edilen fakat zaman içinde Gladio olduğu ortaya çıkan NATO-PENTEGON-ABD’ye bağlı olan bir örgüttür. Bu konuda sayısız kitaplar yapıldı ben başta olmak üzere yazıldı, şu halde Derin Devlet, Gizli Örgüt, Gizli Yapılanma, Faili Meçhul cinayet Vs. çözmek için Amerika’yı sorgulayacaksınız. Eğer ABD sorgulanmadan, NATO sorgulanmadan havanda su dövülür, bu günde yapılan budur diye düşünüyorum.
ATİLLA GÜNER: Anladım, yani sizin 40 yıl önce ortaya çıkmasını istediğiniz yapıyla, bugün aslında da
TALAT TURHAN: Evet 40 yıl önce ortaya çıkan yapının 1990 yılında İtalya’da ortaya çıkan Gladio olduğu ortaya çıktı, Gladio’nunda zaman içerisinde NATO ve CIA bağlantısı da ortaya çıktı, bende bunu kitaplarımda açıkça yazıyorum, sonra bundan 5-10 sene evvelde ‘NATO^nun Gizli Orduları’ diye bir akademik çalışma yayınlandı, Daniele Ganser’in bir yayınlaması, bu gizli orduların hangi ülkelerde, ne şekilde faaliyette bulunduğu açıklıkla yazıyor ve bana da gönderme yapyor.
ATİLLA GÜNER: Anladım. Hatırlıyorum okudum o kitabı. Yani sizin o zaman bu Ergenekon, o tarihteki yani 73’lerde gözlemlediğiniz ile bugün yargı önünde olan arasında bir bağlantı görüyor mu Talat Turhan ?
TALAT TURHAN: Yok, çünkü; orda ki bize işkence yapanlar burası kontrgerilla örgütü diyorlardı, aslında Kontrgerilla bir örgüt ismi değil bir yöntemdir. Bunu kitaplarımda çok ayrıntılarla şekilde açıklıyorum, zaman içerisinde bunu 1990 yılında İtalya’da Gladio’nun ortaya çıkmasıyla, Gladio örgütü olduğunu ve her NATO Ülkesinde muadillerinin bulunduğu ve bunların bu tip kirli işler içerinde bulunduğu açıkça yazıldı.
ATİLLA GÜNER: Peki son bir soru. Bu tanıklık meselesine tekrar dönecek olursak, yani gittiğinizde siz ?
TALAT TURHAN: Tanıklık meselesine dönersek, oradaki mahkeme yargıcı ne soru sorarsa ona yanıt vereceğim, bu çerçeve içerisinde.
ATİLLA GÜNER: Anladım. Yani Talat Turhan’a 1973’de gördüğünüz şey neydi? Buy du, biz burada bunu yargılıyoruz
TALAT TURHAN: Evet 70’de bunu parlamentoya ilettim, ondan sonra da Bülent Ecevit Başbakan olduğu vakit hapishaneden 380 kelimelik bir telgraf çekmek suretiyle Başbakana iletmek ihtiyacını duydum. Fakat o da bir şey yapamadı bildiğiniz gibi.
ATİLLA GÜNER: Ama belki de Bülent Ecevit’in o tarihte Taksim meselesinde birkaç kez sözünü ettiği şey belki de sizin
TALAT TURHAN: Hayır. Sayın Ecevit Sarıkamış’da bir Generalden duyduğu şeklinde bir efsanesi var. Oysaki 1973 yılındaki Halk Parti seçim bildirgesini okursanız orada böyle bir örgütün varlığından söz edilmektedir.
ATİLLA GÜNER: Evet evet doğru. Peki Talat Turhan’a çok teşekkür ediyoruz aramıza katıldığınız için iyi akşamlar efendim.