ŞENOL ÇARIK’IN KİTABINDA
ŞENOL ÇARIK
TÜRKİYE SOLUNUN KISA TARİHİ (DENİZLERİN YOLU)
ASİ KİTAP YAYINLARI – 2016 BASKI
Talat Turhan
Emekli Topçu Kurmay Albay, Araştırmacı-Yazar. 1924’te Elazığ’da doğdu. Savcı olan babasının görevi nedeniyle dun çeşitli yörelerinde öğrenim hayatım sürdürdü. Kuleli Askeri Lisesi’nde öğrenim gördü. Samsun’da 15. Topçu Alayı’nda askerlik stajını tamamladı. 30 Ağustos 1944’te Asteğmen rütbesiyle TSK’ya katıldı. Daha sonra 1944-46 arasında Topçu Okulu’nda mesleki öğrenim gördü. Asteğmenliğinden 6 ay sonra Teğmenliğe yükseldi. Adapazarı’ndaki 17. Tümen’e bağlı 17. Koşulu Topçu Alayı’na (Atlı) atandı.
27 Mayıs 1960’tan sonra Ankara’da Milli Savunma Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü görevinde bulunduğu evrede silahlı kuvvetler içindeki dalgalanmalarda yer aldı. Silahlı Kuvvetler Birliği’ne üye oldu. 22 Şubat 1962 olaylarına katıldığı bahanesiyle Afyon’a sürgün edildi. ‘Genç Kemalistler Ordusu’ adlı dava nedeniyle Mamak Askeri Cezaevi’nde, 1963’te 4 ay 17 gün tutuklu kaldı. Dava devam ederken hiçbir gerekçe gösterilmeksizin 42 sayılı yasayla Kurmay Yarbay rütbesindeyken emekliye ayrıldı. 1964’den sonra kendisine yapılan tüm iş önerilerini reddetti ve 1965’te yazın yaşamına başladı.
1972-74 yıllarında ‘Bomba Davası’ adlı komplo bir davanın baş sanığı olarak idamla yargılandı. Ziverbey Köşkü’nde 1 ay işkence gördü ve 2 yıl Selimiye Askeri Cezaevi’nde yattı. 1973’te cezaevindeyken kontrgerilla işkencecileri hakkında TBMM araştırması isteyerek konuyu ülke gündemine soktu. 1990’da İtalya’da patlak veren Gladio gizli örgütü, öne sürdüğü tüm savları doğrulamasına karşın, TBMM’deki tüm girişimleri bugüne kadar sonuçsuz kaldı.
Ziverbey Köşkü
Diğer adıyla “Zihni Paşa Köşkü” dür. 12 Mart terörünün bir simgesi olarak hiçbir zaman belleklerden silinmemiştir. Şimdi yıkılmış olan Erenköy’deki köşkten işçilerden Devtimci gençlere, gazetecilerden generallere, albaylara, bilim adamlarından sanatçılara kadar yüzlerce insan geçmiştir. Bu köşkte yapılan işkenceler yalnız Türkiye’de değil, yurtdışında da yankılar yaratmıştır. Kapıdan giren ve gözleri bağlı her sanığa “Burası Genelkurmaya bağlı kontrgerilla merkezidir; burada anayasa, babayasa filan sökmez, buradan sağ çıkılmaz. Bildiğin her şeyi anlatacaksın” diye seslenilen ve falakadan elektriğe, askıdan tazyikli soğuk suyla banyoya kadar her türlü yöntemin uygulandığı köşkte, zorla alınan ifadelerin altında, normal bir polis merkezinde alınıyormuş gibi polis memurlarının adı yazılmıştır. Adı ilk kez 256 sanıklı THKP-C Davasında duyulmaya başlanan Ziverbey Köşkü’nde Talat Turhan, Numan Esin gibi eski 27 Mayısçıların yanı sıra, İlhami Soysal, Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk gibi aydınlar da işkence görmüşlerdir.