Talat Turhan’ı Yitirdik
AYDINLIK GAZETESİ
ARSLAN KILIÇ – 27 TEMMUZ 2017
Kemalist-Sosyalist devrimci kişiliğin seçkin temsilcisi Talat Turhan
27 Mayıs Devriminin sosyalizme ulaştırdığı Kemalist subaylar kuşağının son temsilcilerinden olan Talat Turhan’ı dün (26 Temmuz akşamı) yitirdik.
Talat Turhan, 93 yıllık ömrüne, Türk toplumu için büyük değer taşıyan önemli hizmetler sığdırmış devrimci bir Türk subayıydı.
O, yaşamöykülerinde yer alan geleneksel bilgiler dışında, şu özellikleriyle “Seçkin Devrimci Talat Turhan” olmuştu.
JÖN TÜRK SUBAY
Birincisi, Türk ordusunun Abdülhamitleri, Vahdettinleri devirmiş, Türk toplumuna hürriyeti, cumhuriyeti, çağdaşlığı getirmiş “Jön Türk Subaylar” damarının tipik bir temsilcisiydi. Bu devrimci geleneğin Mustafa Kemal ve arkadaşlarından sonraki sürdürücülerinden ve 20. yüzyıldan 21. yüzyıla taşıyıcılarındandı.
KEMALİST DEVRİMİN ÖZÜNÜ KAVRAMIŞ ATATÜRKÇÜ
İkincisi, Kemalist Devrim’in halkçı-devrimci-bağımsızlıkçı özünü iyi kavramış bir kurmay subay ve Atatürkçüydü.
Halkçı-devrimci-bağımsızlıkçı özü boşaltılmış “Atatürkçülük”e, yani NATOtürkçülüğe hep karşı oldu.
AYDINLIKÇILARLA BİRLİKTE TÜRK HALKINA GLADYOYU TANITAN KURMAY SUBAY
Üçüncüsü, 2. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye’nin Atlantik sistemi ve NATO içinde yer almasının en zehirli ürünlerinden olan Gladyoyu (Kontrgerillayı) en iyi bilen; Gladyonun yaratıcısı ve yaşam kaynağı olan gücü (ABD ve NATO) çok doğru olarak saptayan bir stratejist ve kurmaydı. Bu konuda yazdığı ve her biri kaynak eser niteliği taşıyan 6 ciltlik kitabı, alanındaki başyapıtlardır.
Türkiye Kontrgerillayı, örgüt olarak Aydınlıkçılardan, yazar ve aydın olarak Talat Turhan’dan öğrendi. Bu saptamada en küçük bir abartma yoktur.
Onun, Türk halkına Gladayoyu anlatmaya, Yargılayanları Yargılıyorum/Bomba Davası-1: Savunma, Yargılayanları Yargılıyorum/Bomba Davası-2: Kontrgerilla kitapları ile başladı. Bu NATO yer altı örgütünün barsaklarını deşen şu kitaplarla bu çalışmasını sürdürdü: Mehmet Eymür: Ziverbey’den Susurluk’a Bir MİT’çinin Portresi, Küresel Çete, Çeteleşme-Kontrgerilla-Gladio-Susurluk-Telekulak, Eymür: İç Savaşın MİTçisi Yeni İç Savaşın Neferi, Emperyalizmin Batağında İstihbarat Örgütleri...
KÜRESELLEŞMENİN BOYUN EĞDİREMEDİĞİ AYDIN
Dördüncüsü, Talat Turhan, Türkiye’de, Batı emperyalizminin Küreselleşme saldırısını en iyi kavramış aydınlarımızdandı.
Batı emperyalizminin 21. yüzyıl programı Küreselleşme, siyasi alanda, “demokrasi”, “özgürlük”, “insan hakları”, “barış”, “adalet” gibi kutsal ve çekici kavramları çarpıtıp gerçek özelliğinden arındırarak ve “Yeni Dünya Düzeni” hedefi doğrultusunda yeniden tanımlayarak, sömürgeleştirmek istediği ülkeler aydınlarına sundu.
Talat Turhan, bu büyülü ve neredeyse kutsallaştırılmış kavramlarla uzatılan zokayı yutmadığı gibi, bu zokayı açıklayan birçok kitap ve makale yazdı. Küreselleşmenin Şifresi, Baskın-11 Eylül, Küresel Sermayenin Tapınağı Bohemian Club, Arap Baharı, Samaşık-FETÖ’nün Dolarları adlı kitaplarında döne döne bu konuyu işledi.
Son yıllarda 68’liler Birliği etkinliklerinde buluştuğumuzda, en çok, mandacı liberal ve neosol aydın takımının bu alandaki uğursuz rollerinden yakınırdı. “Bu kavramları o kadar kirlettiler ve emperyalizmin amacına alet ettiler ki, bunlar yüzünden neredeyse bu kavramların düşmanı olacağım” demeye başlamıştı.
FETÖ’NÜN ERGENEKON-BALYOZ TERTİBİNE DE, AKP’NİN ORDU DÜŞMANLIĞINA DA KARARLI TUTUM
Beşincisi, devrimci subay Talat Turhan, Türk ordusuna Ergenekon-Balyoz tertipleriyle kurulan tasfiye tuzağını en erken kavrayanlar arasında yer aldı. Ulusal Kanal arşivlerinde yer alan TV program konuşmaları ve söyleşileri, onun bu konudaki “erken uyarı” rolü oynamış hizmetlerindendir.
Talat Turhan, FETÖ çetesine karşı mücadelenin de ön cephesinde yer alanlarından oldu. Ama daha da önemlisi, 15 Temmuz darbe girişimi ile FETÖ’nün bütün yüzü açığa çıktıktan sonar, AKP’nin “Türk ordusunu FETÖ’den temizleme” maskesi altında yaptığı ordu düşmanlıklarına tavır almada da aynı öncü ve kararlı tutumu gösterdi.
2016 yılı Eylül ayında 68’liler Birliği Vakfı olarak düzenlediğimiz ve Bindallı Sanat Galerisinde gerçekleştirdiğimiz “92. Yaş” gününe, üzerinde kapatılan Kuleli Askeri Lisesi’nin tişörtü ile gelmişti. Yukarıdaki fotoğraf, o yaş gününden kalmadır.
Sağlığı elverseydi, bu konuda yapmak istediği son eylemi, Hıdır Hokka’nın Beşiktaş’taki ”Askeri Okullar Açılsın” nöbetlerine katılmak olacaktı.
27 MAYIS DEVRİMİ AYDINLANMASININ SOSYALİST SUBAYI
Altıncısı, Talat Turhan, yılmaz bir 27 Mayıs savunucusuydu. Türk toplumunun 20. yüzyıl tarihindeki üç devrimden birincisinin 1908 Jön Türk Devrimi; ikincisi ve en büyüğünün Cumhuriyet Devrimi; üçüncüsünün ise, Cumhuriyet Devrimi’nin bağımsızlıkçılık- halkçılık-devrimcilik ilkelerinin yeniden canlandırılmasını sağlamış 27 Mayıs Devrimi olduğunu savunurdu. 27 Mayıs 1960’tan 28 Şubat 1997’ye… kitabında bu konudaki düşünce ve değerlendirmelerini yazdı.
27 Mayıs aynı zamanda onun, “20. yüzyılın sonuna yaklaşırken Kemalist Devrim’i tamamlayarak Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye’yi kurmak, artık ancak sosyalist bir öncülükle mümkün olabilir”düşüncesine ulaşmasını sağlamıştı. Bu konuda, Milli Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devrimi’nin başarıya ulaşmasını sağlayan “Kemalist-Sosyalist İttifakı”nı yeniden kurmanın, stratejik önemde bir görev olduğunu söylüyordu.
Özetlersek: Talat Turhan,
●20. YÜZYILIN YAŞAYAN JÖNTÜRKÜYDÜ…
●ATATÜRK’ÜN SUBAYIYDI…
●HER ZAMAN 27 MAYISÇIYDI…
●93’ÜNE KADAR KEMALİST-SOSYALİST’LİKTEN SAPMAMIŞ BİR DEVRİMCİYDİ…
Kendisiyle, 12 Mart döneminde Selimiye Askeri Cezaevinde başlayan ve hiçbir zaman ağabey-kardeş saygı-sevgisinin dışına çıkmamış dostluğumuz ve mücadele arkadaşlığımız kesintisiz sürdü.
Bu dünyadan ayrılıncaya kadar 68’liler Birliği Vakfı’nın onur ve Danışma Kurulu üyesiydi. Bu görevini hep, üstün subay özelliklerinden olan yüksek disiplin anlayışıyla, aksatmadan yerine getirdi.