Talat Turhan’ın Remzi Şirin’e Yanıtı
İstanbul
18 Mart 1986
Değerli Kardeşim Remzi,
Mektubunuzu almak beni mutlu etti. Tüm meslek yaşamınız boyunca, adaletin onuruna
sahip çıkmış; hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve demokratik hukuk devleti gibi
çağımızın kutsal kavramlarına inanmış bir kişi olduğunuzu benim gibi onbinlerce kişi biliyor.
Tabii karşımızdaki aşiret bilincine bile erişememiş, sağcı ve tutucu partilere maşalıktan ikbal
bekleyen, hilâfetçi ve tarikatçı ve hatta etnik nedenlerle bağnaz ve fanatik mahiyetini
anlamadan bazı ideolojilerle kavga verdiğini sanan zavallıların hedefi olacaktım.
Geçmişindeki bu haksızlık senin aile, bireylerinin ve hepimizin paylaştığı senin onurun, karşı
tarafın ise utancı olarak yaşayacaktır.
Mektubunu tarihsel bir belge olarak saklayacak ve eğer müsaade edersen kitabımın 3.
baskısında veya pek yakında yayınlamayı tasarladığım savunmamın 2. bölümüne olduğu gibi
aktarmak istiyorum.
Hakkımda lütfederek yazdığınız övücü sözler için teşekkür ediyorum. Beni
onurlandırdınız, ödüllendirdiniz ve güçlendirdiniz gerçekte birbirimizi tanımamış olmamıza
karşın, aynı kutsal kavramların kavgasını vermiş olmamız, bir kardeş gibi bizleri birbirine
yaklaştırdı. İlk fırsatta şahsen tanışmaktan gurur ve şeref duyacağım.
Yıllarca askeri yargı ve askeri yargıçların niteliklerini deneyle algılamış bulunuyorum.
Olumlu örnekleri yeterli olmasa bile, en güç durumlarda, zorbalığın adalete egemen olduğu
anlarda, sizler gibi mesleğinin onuruna yaşamı pahasına sahip çıkan yargıçların bulunması,
karşısında mücadele direncim arttı. Türkiye’de yargıçlar bulunduğunuzu kanıtladınız. Bu
tavrınız onu gösteremeyecek kadar yüreksiz olanların utancı olduğu kadar, bizlerin iftiharı
olmuştur.
Daha güzel ve anlamlı bir cümle bulamayacağım için sizin deyiminizi yineleyerek
mektubuma son veriyorum: “Hudut boylarında birbirinin yarasını saran, birbirinin dizinde can
veren kardeş ve arkadaş gibi sevgi ve saygılarımı sunuyor” gözlerinden öpüyorum.
Talat Turhan