Turhan Feyizoğlu
Turhan Feyizoğlu
(15 Ocak 1988, İstanbul)
“Sayın Talat Turhan’a Merhaba,
Yayınlamış olduğunuz 2. kitabı (Bomba Davası-Savunma) alıp okudum. Okuduktan sonra bu mektubu gerekli gördüm. Bunun en önemli nedeni kitabınızın yakın siyasi tarih üzerinde önemli bir belgesel kaynak kitap oluşu üzerinedir.
Ülkemizin özellikle yakın siyasi tarihi üzerine yayınlanmış belgesel kitapları nedense çok azdır. Bunun birçok nedeni elbette vardır. Ülkemizin önemli ve zengin bir siyasi-toplumsal tarihi olmasına rağmen nedense buna orantısız olarak çok sığ bir siyasi tarih bilgi ve belgemiz vardır.
Kitabınız, bir dönemin sadece toplumun en duyarlı olan kesimini değil, tümünü ilgilendiren belgesel açıklamalarla dolu. Bu belgelerin dizgeli bir biçimde ortaya çıkması, yayınlanması hem ülkemizin hem de insanımızın geleceği açısından çok yararlı bir çalışmadır.
Yayınlanan bu kitap, kitabın önsözünde belirtildiği gibi sadece ‘yarının araştırmacıları’ için değil, yarının yöneticileri… aydınları için de gereklidir.
Savunmanız sadece belge aktarmakla kalmamış, bir insanın işkence, ihanet, yalan karşısında nasıl tavır alması gerektiğini de ortaya koymuş. Tarih sadece belge yönüyle değil, bu yönüyle de konuyu değerlendirecektir.
Yayınladığınız çalışma bu alanda yayınlanan çalışmalarda önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Fakat eksik bir bölümünü doldurmaktadır. Önemli bir sorumluluk yerine getirerek bu çalışmayı başlatmışsınız, bunun sonunu da getirmek zorundasınız. Bunu birkaç açıdan yapmak zorundasınız: Birincisi; ‘Bomba Davası’ sadece dava ile ilgili kişileri değil, bir dönemin içinde bulunduğu koşullan sınırlı da olsa açıkladığı belgelediği için.. İkincisi; Ülkenin sosyo-politik durumunu açığa çıkardığı için Üçüncüsü; ‘Tam bağımsız bir Türkiye’yi kuracak insanların ülkenin içinde bulunduğu durumu, bu durumun nedenlerini, sonuçlarını öğrenmesi, bilmesi, ona göre tavır alması için bu çalışmaların devamı gereklidir.
Böyle bir çalışmayı belgelediğiniz, yayınladığınız için size sonsuz teşekkürlerimi iletirim. Umarım (…) 3–4–5–6–8. klasörleri de gün ışığına çıkartırsınız.
Sonsuz sevgi ve saygılarımla.
Selam bin selam..”
(4 Şubat 1988)
“Talat Turhan’a Merhaba,
(…) İlgiyle okuduğum ve kendisini kitap, gazete, dergi vb.lerden tanıdığım bir insanla bu kadar yakın olmak çok güzel bir şey.(…)
Yakın diyebileceğim bir zaman süreci içinde Cüneyt Arcayürek’in ve Celil Gürkan’ın yazı dizileri yayınlandı, kitaplar çıktı. Bunların bir kısmını okudum.(…) Bu bağlamda ‘Bomba Davası’ benim açımdan yakından ilgilendiğim bir konu oldu. Bu ilgi bilinmeyen bir olayın bilinmesi yönünde duyulan merak anlamında değerlendirilmemeli. Bu ilgi ülkenin geleceğine yön verecek, belirleyecek bir politikaya karşı duyulan sorumluluk anlayışı içinde değerlendirilmelidir. Bu sorumluluk anlayışıyla konuyu daha iyi anlayabilmek için ‘Savunma–2′ ve Celil Gürkan’ın ’12 Mart’a Beş Kala’ isimli kitaplarını alarak okudum ve inceledim. (…) Aslında amacım sizin kitaplarınızla, kitaplarınızın içeriği olan konuyla ilgili düşüncelerimi yazmaktı.(…)”18